Elektromobiliteyi sadece çevre dostu kavramıyla tarif etmenin önemli ancak eksik kalacağını ifade eden Uca, “Fuar konseptimizde elektromobiliteyi dört ana kavram ile ifade ediyoruz. Çevre dostu, otonom, bağlantılı ve paylaşımlı araçlar olarak e-mobilitenin çerçevesini çizdiğimiz projemizde, hem fuarımızın katılımcı profili hem de fuarla eş zamanlı düzenlenecek konferans oturumları ile mikromobiliteden yeşil enerji bazlı şarj çözümlerine kadar geniş bir pencereden sektöre bakıyor olacağız.” diyerek sözlerine devam etti.

Karbon ayak izinde fosil yakıtlı araçlar ikinci sırada

Enerji tüketiminin özellikle son 30 yılda sanayileşme sebebiyle her geçen yıl arttığını ve bu nedenle karbon emisyonu üretiminde enerji sektörünün birinci sırayı, ulaşım araçlarının ise yaklaşık yüzde 24 ile ikinci sırayı aldığını belirten Uca, "Sıfır emisyon hedefini yakalamak üzere Avrupa'da birçok otomobil üreticisinin 2025-2035 yılları arasında net bir şekilde benzinli ve dizel motorlu araçları seri üretim bantlarından indireceği öngörülüyor. Fosil yakıtlı araçların yerini alacak elektrikli araçlar önümüzdeki 5 sene içerisinde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başlayacak. Yönetmeliklerle zorunlu kılınan şarj altyapısı ve uzayan sürüş menzilleri, otonom sürüş teknolojileri sosyolojik olarak da günlük hayatımızı değiştirecek. Bu çerçeveden baktığımızda e-drive TURKEY, tüketicilerde çevreci ulaşım farkındalığını artırmayı en önemli misyonlarından biri olarak kabul ediyor." dedi.

Türkiye’de e-mobilite konusunda yapılan birçok değerli çalışmanın olduğuna vurgu yapan ve fuar organizasyonundaki temel motivasyonun bu çalışmalar olduğuna dikkat çeken Uca, ilk kez ana teması e-mobilite olacak bir fuar organizasyonu ile sektöre yeni bir platform armağan etmek istediklerini, tüm teknoloji ve araç meraklılarını 09-12 Aralık 2021 tarihleri arasında, İstanbul Yenikapı'daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Sanat ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilecek elektrikli ve hibrit araçlar fuarında davet ettiklerini belirterek konuşmasını sonlandırdı.