Yüksek mevduat faizinin reel sektörün en büyük düşmanı olduğunu her ortamda dile getiriyoruz. Merkez Bankasının bugün açıkladığı 325 baz puanlık faiz indirimi hem yatırım maliyetleri geriye çekecek hem de girişimcinin tek rakibinin mevduat faizi olmaktan bir ölçü daha uzaklaştıracaktır. Bu da geleceğe dönük bir umut getirecektir. 

Ekonomi yönetiminin açıkladığı dengelenme sürecinin sonuna geldiğimizi ve bundan sonra büyüme aşamasına geçeceğimizi görüyoruz. Bunun yanında ülkemizde enflasyon da aşağı yönlü bir trend içindedir. Faizle enflasyon arasındaki makası da açık tutma lüksümüz olmadığından indirim son drece doğru bir zamanlama ile gerçekleştirilmiştir. Bugün dünyada da faizlerin aşağı doğru hareketlendiği bir konjonktürdeyiz. FED faiz indirirken, Avrupa Merkez Bankası faiz indirirken, gelişen ülkelerde faiz indirimine gitmişken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın verdiği faiz indirim kararını son derece olumlu ve yerinde buluyorum. 325 baz puanlık faiz indiriminin Türk Lirası’na erişim maliyetinin gerilemesine ve daha az maliyetle finansmana erişime olanak sağlamasına yardımcı olacağını ümit ediyorum. 

“TCMB Para Politikası Kurulu’nun 325 baz puan faiz indirimi tüm sektörlere umut vermiştir ve devam etmelidir.”

Bankalarımızın da bu indirimi en hızlı şekilde kredi maliyetlerine yansıtması çok önemli olacaktır. Özel bankaların TCMB'nin bu kararının mevcut faiz oranlarına yatırımcı lehine hızlı bir şekilde yansıtmalarını ümit ediyorum. Zira bankalar tarafından kullandırılan kredilerin maliyetleri düşmedikçe, ekonomik aktivitedeki canlılığın sağlanması ve sürdürülebilir olması mümkün değildir.
Ülkemizde 10 milyar USD’lik yatırım yapmış ve tamamen yerli ve milli şirketlerimiz olan Otomotiv Yetkili Satıcılarının ticaretlerini sürdürebilmelerinin en önemli unsurlarından biri de ucuz ve sürdürülebilir finansmana erişimlerini sağlamaktır. Ürün fiyatlarından dolayı yüksek cirolar ile çalışmakta olan otomotiv yetkili satıcıları bankacılık sisteminin bu indirimleri reel sektöre hızlı bir şekilde yansıtmalarını beklemektedir. Ticaretin yeniden tesis edilmesi ve ülkemize katma değer yaratılabilmesi için şirketlerimizin en kısa sürede krediye ulaşımlarının sağlanması ve taşıt kredilerindeki faizlerin gerilemesinin gerektiğini belirtmek isterim.

Sonuç olarak, Ekonomi Yönetimimizin ve TCMB Para Politikası Kurulu’nun bu kritik önemde ve isabetli adımının, Türkiye ekonomisinin dengelemeden sürdürülebilir büyüme sürecine geçişini hızlandıracağı ve istihdama önemli bir katkı sağlayacağı yönündeki inancımız tamdır. Tüm bu gelişmelerle ertelenen iş ve alışverişlerin yeniden canlanmasıyla gayri safi milli hasıla büyümesine pozitif etki edecektir.